2025 Yılında ELK Motor fabrikamızda Zone 1 Exproof motorlarımızın tüm serisi seri üretime başlayacaktır. 2023 yılında 160 Gövde imalatı ile başlayan bu ürün serisi, 2025 de tamamlanarak ülkemizdeki bu ürün gruplarına olan ihtiyacı tam anlamıyla karşılamış olacaktır.
ELK Motor , 315 Gövde Motorlar
315 gövde elektrik motorlarının da katılmasıyla ELK Motor, stoklarımızdan anında teslim ediliyor.
Sök-Tak ayak özelliği, Döküm klemens kutusu, Her yöne çevirebileceğiniz klemens kutusu ile piyasada fark yaratan bu ürün için bizimle irtibata geçiniz.
Detaylı teknik özellikleri güncel ELK Motor kataloğumuzda yer almaktadır.
Kataloğu web sitemizden indirebilirsiniz.
Türkiye’nin En Büyük Ekstrüder Redüktörü HTE1622
HTE1622 – Türkiye’nin En Büyük Ekstrüder Redüktörü ve Soğutma Ekipmanı – Nominal Tork: 165.000Nm
87 Hz Motor Uygulaması Nedir?
87 Hz Motor Neden yapılır?
Şebeke frekansımız olan 50Hz besleme frekansına göre etiketlenmiş ve gücü belirlenmiş bir trifaze asenkron elektrik motorunu, etiket gücünden √(3) yani yaklaşık 1.7 kat daha güçlü bir motor olarak kullanma imkanı sağlamak için, bir başka şekilde söylersek: Motoru 87Hz’e kadar çıkış torkunda düşme olmadan hızlandırabilmek için yapılır.
Trifaze asenkron elektrik motorlarında etiket hazırlama:
Motorların çok büyük bir kısmının etiketinde (şebeke frekansımız olduğu için…) 50Hz’e göre çalışma gücü, devir hızı, torku, verimi vb. bilgiler yazar. Ancak bu aslında motorun çalışabileceği sonsuz bir uzayda sadece tek bir noktadır. Bir motorun gerçekten de sayısız farklı frekans ve voltaj ile beslenmesine karşılık, sayısız etiketi olabilir! Biz sadece dünya standartları olan 50/60Hz besleme frekansına göre hazırlanmış etiketleri görmeye alışığız. Halbuki bir frekans konvertörü (sürücü, inverter, hız kontrol cihazı adlarıyla da anılır…) kullanıldığında belirli sınırlar dahilinde olmakla beraber gerçekten de bir motora pratik olarak sonsuz farklı çalışma noktasında bulunma imkanı verilmiş olur. Bir motorun etiketinde yazan Voltaj / Frekans oranı değiştirilmeden farklı bir frekans/voltaj ile besleme yapıldığında motorun çıkış torku değişmez. Örneğin 50Hz’de 400V isteyen bir motora 25Hz’de 200V verirsek, yada aynı motora 100Hz’de 800V verirsek çıkış torku değişmez – gibi… Bu durumda çıkış torku sabit kalırken, değişen besleme frekansı ile doğru orantılı bir şekilde motorun devir hızı değişir. Örneğin 25Hz ile besleniyorsa, 25/50 = 0.5 yani motor artık yarı devrinde döner. Bu motor 50Hz’de 1500 devirli bir motor ise, 25Hz’de artık 750 devirli bir motor olmuştur…
87Hz ‘Numarasına’ geçmeden önce standart çözüme bakış:
Bir motor, etiketinde yazan Besleme voltajı ve besleme frekansı oranı aynı tutulduğu sürece çıkış milindeki torku değişmez – demiştik…
Hız kontrol cihazları hakkında ön bilgi: Standart sürücüler, kendi besleme voltajının üzerinde bir gerilimi, çıkışına bağladığımız yani devrini kontrol ettiğimiz motora veremez. Örneğin 400V ile beslenen bir hız kontrol cihazı, dolayısıyla çıkışına en fazla 400V verebilmektedir. Hatta bir çok hız kontrol cihazının etiketine bakarsanız bu durumdan dolayı (eğer girişi 400V ise) çıkış voltajını 0 .. 400V olarak verir. 400V üzerinde voltaj veremez ancak altında herhangi bir voltaj verebilmektedir
Bu durumda, yukarıdaki kolay matematik olması açısından yarı ve iki katı olmak üzere bahsettiğimiz iki örneğe tekrar dönersek:
Motor etiketi: 50Hz 400V standart raftaki tipik bir motor için senaryolar:
- Senaryo 1 – Hız düşümü:
Bu motora 400V beslemeli bir sürücü, 25Hz 200V verebilir. Bu durumda motor yarı devrinde döner ve tork kaybına da uğramaz. Yükün dönmesini sağlayan temel fiziksel büyüklük (zaman zaman sanılanın aksine motorun gücü değil!) motorun çıkış torkudur. Düşük devirde tork düşümü olmadığı için pratik söylemek gerekirse yükün dönebileceği garanti denebilir. - Senaryo 2 – Hız artımı:
Yine bu motora 400V beslemeli bir sürücü ile 100Hz verebiliriz ancak(!) sürücünün giriş gerilimi 400V olduğu için sürücü de motora maalesef 800V veremeyecektir, ancak yapabildiğinin en iyisini yapacak ama sadece 400V verecektir. Kısaca özetlersek; motor (torku düşmesin diye) 100Hz’de 800V istemesine rağmen sürücümüz ancak 400V verebilmektedir. 100Hz çalışmada kendince düşük voltajla beslenmiş motorumuzda ise çıkış torku düşmek zorundadır. Tork düşümü olduğu için artık aynı yükün bu hızda dönüp dönmeyeceği garanti edilemez. Ancak bu çalışma noktası baştan düşünülerek ona göre bir seçim yapılmışsa sistem sağlıklı çalışmaya devam edebilir…
Dolayısıyla; çıkış torkundan kaybetmemek adına sürücüler ile motorun hızını azaltmakta bir problem yokken, nominal frekansın üzerine (50Hz’in üzerine) hızlandıkça motorun çıkış torku düşer!
Tork düşerse ne olur:
Motorun ucuna bağlı mekanik yükü döndürebilme kabiliyeti sanıldığının aksine motorun gücü değil, motorun torkudur. 50Hz’in üzerine çıktıkça motorun torku düşmektedir… Bir nokta gelir ki artık motorun düşen bu çıkış torku yükü çeviremeyecek kadar azalmıştır ve bu durumda motor teknik tabiri ile ‘devrilir’, sahada yaygın kullanımı ile söylersek ‘motor bayılır’ ve durur.
87Hz Numarası:
Bir standart motorun üzerinde üçgen ve yıldız bağlantı durumunda göre iki voltaj değeri yazar. Örneğin 50Hz, 230VD/400VY: Bu motor bize şunu demektedir: 50Hz bir besleme varsa ve besleme voltajı trifaze 230V ise beni üçgen bağlayınız, besleme voltajı 400V ise de beni yıldız bağlayınız…
Biz ise şunu yapabiliriz. 400V beslemeli (yani çıkışına 400V verebilen) bir frekans konvertörü kullanıp, bu motoru normal şartlarda yıldız bağlamamız gerekmesine rağmen(!), üçgen bağlayabiliriz. Tabi bunun yanı sıra, sürücümüzü de 50Hz 230V yada 87Hz 400V olarak parametrelemeliyiz. Bakınız; 400/230 oranını 50Hz ile çarparsanız 87Hz değerini bulursunuz. Bir başka deyişle, 50Hz’de 230V isteyen bir motor 87Hz’de 400V istemektedir. Bu ‘87Hz’ noktası buradan gelmektedir.
Bu şekilde 87Hz’de 400V isteyecek şekilde bağlanmış bir motorumuzu bu eğriye uygun olacak şekilde çalışacak şekilde programlamak kaydıyla 400V beslemeli bir frekans konvertörü ile beslersek, motor 87Hz’e kadar tork düşmeden hızlandırılabilir. Güç = Tork x devir hızı olduğu için de, 1.7 kat artan bir hız ancak aynı kalan bir tork değeri demek motorumuzu aslında gerçekten de 1.7 kat daha güçlü bir motormuş gibi kullanmak demektir.
Bu arada seçilen frekans konvertörünün de en az motor 50Hz’deki motor gücünün 1.7 katı kadar büyük seçilmesi gerektiğini unutmamak gereklidir. Ne de olsa enerji yoktan var, vardan yo edilemez prensibi vardır…
Genellikle 2.2kW’a kadar motorlar zaten fabrikalardan 230VD/400VY olarak çıkarlar. Bu motorlar doğası gereği 87Hz uygulamasına uygundur. Ancak daha büyük motorlarda (özel istek yoksa 400/690 olarak üretilen motorlarda) bu uygulamayı yapmak için motorları özel sargılı olarak ve 230/400 istemek gerekmektedir.
Bu bilgiler neticesinde kısaca özetlersek bir motorda 87Hz uygulaması yapmak için şu adımları takip etmek gerekmektedir.
– Motorun 230/400 sarımlı olması gereklidir.
o Motor üçgen yani 230V’a göre bağlanır
– 400V beslemeli sürücü kullanılır
o Sürücü motorun etiket gücünden en az 1.7 kat daha büyük seçilir. Daha teknik konuşmak gerekirse sürücü, bu motorun üçgen akımını karşılayacak kadar büyük olmalıdır.
o Sürücü, standart olarak (50Hz – 400V değil!) 87Hz – 400V eğrisine göre çalışacak şekilde programlanmalıdır. Bu adım unutulursa sürücü hatadan kurtulmaz, ısrar edilirse arıza oluşması kuvvetle muhtemeldir.
– Gelecekte olası bir değişim ihtimalince yeni bir sürücü ve/veya motor kullanımı olma durumunda sisteme müdahale edecek kişiye bu uygulamanın yapıldığının bilgisini verecek şekilde sistemde işaretleme, açıklama vb. uyarılar yapılması tavsiye edilir. Çünkü örneğin inverter ileride değişir ve bu konudan haberdar olmayan bir teknisyen tarafından standart parametreleri ile çalıştırılırsa yukarıda bahsedildiği gibi sistem hatadan kurtulmaz hatta arıza sebebi olabilir…
Doğru kullanıldığında oldukça avantajlı bir uygulama olan 87Hz konusunda daha fazla bilgi almak için bizlerle irtibata geçebilirsiniz.
MEG Endüstri kalitesiyle otomasyon ekipmanı çözümleri
Güç aktarım sektörünün dinamik çözüm merkezi MEG Endüstri, otomasyon ekipmanı çözümleriyle fark yaratıyor.
Endüstriyel güç aktarım sistemlerinde komple çözüm sunmasıyla öne çıkan bir marka olan MEG Endüstri, mekanik ve elektroniği birleştiren yenilikçi anlayışıyla daima iş ortaklarının yanındadır. Firma, güç aktarım sistemlerinin otomasyonunda kullanılacak en doğru ürünün tespit edilmesi ve A’dan Z’ye bütün süreçleri kapsayan komple çözümler sunulması noktasında da güvenilir bir hizmet anlayışı sunmaktadır.
MEG Endüstri’nin sunduğu otomasyon çözümleri arasında şunlar yer almaktadır:
- Hız kontrol sistemleri
- Servo motorlar
- PLC’ler
- Motor sıcaklık ve akım kontrol sistemleri
Otomasyon sistemlerinin sağlıklı ve uzun ömürlü çalışması profesyonellik gerektirmektedir. MEG Endüstri, otomasyon sistemleri için verdiği devreye alma ve ayar hizmetiyle bu alandaki bütün gerekliliklere cevap vermektedir. Alanında uzman kişilerden oluşan MEG Endüstri teknik ekibi, satış ve devreye alma sonrasında da periyodik müşteri ziyaretleriyle otomasyon sistemlerinin sağlıklı bir şekilde çalışmaya devam etmesi için gereken bütün desteği sunmaktadır.
2012 yılından beri endüstriyel güç aktarma ekipmanlarının tedarik ve servis hizmetlerinde faaliyet gösteren MEG Endüstri’nin ürün grupları arasında otomasyon çözümlerinin yanı sıra redüktör çeşitleri; genel maksat ve özel çözüm elektrik motorları, vibrasyon motorları, fren ve kavrama sistemleri de yer almaktadır. MEG Endüstri’nin çözüm sunduğu sektörler arasında makine imalat sanayii; pompa ve havalandırma sistemleri, ambalaj ve gıda, geri dönüşüm, maden, çimento, demir çelik, kâğıt, otomotiv, tarım ve hayvancılık; şehircilik ve altyapı sektörü yer almaktadır. MEG Endüstri; Yılmaz Redüktör, ELK Motor, GAMAK Motor, Miksan Motor, Dereli Fren ve MGM Fren gibi güçlü markalarla iş ortaklığı yapmaktadır.
Sürücü İle Motor Arasındaki Kablo Uzunluğunun Motor İzolasyonuna Etkisi
AC motor sürücüleri (VFD-Variable Frequency Drive), asenkron motorların uçlarına gelen gerilim ve frekans değerini değiştirerek motorda hız kontrolü yapılmasına imkân sağlayan elektronik devrelerdir. Endüstride sıklıkla kullanılan VFD’ler; hız kontrol cihazı, frekans konvertörü, inverter, invertör, AC sürücü gibi farklı isimlerle anılmaktadır.
Sistemde kullanılan motor, etiketinde belirtilen hızından farklı bir hızda çalıştırılması gerekli ise veya motora belirli değişkenlere göre hız kontrolü yapılacaksa AC motor sürücüleri kullanılır.
Sürücüler günümüzde küçük ev aletlerinden tutun da, sanayide kullanılan devasa motorlara kadar her yerde sıklıkla kullanılmaktadır.
Üretimin değişmez parçası haline gelen sürücüler;
Motoru aşırı akım ve gerilim piklerine karşı korur.
Yumuşak anahtarlama yapılmasına imkân sağlar.
Duruş ve kalkışlarda meydana gelebilecek mekanik ve elektriksel zorlanmaları minimum seviyeye indirir.
Düşük kapasiteye ihtiyaç duyulan uygulamalarda makinenin hızını azaltarak enerji tasarrufu yapılmasına olanak sağlar.
Kalkış sırasında motor ve kayışlardaki termal ve mekanik gerilimin azalmasına yardımcı olur.
Isıl ve mekanik stresleri azaltır.
Kullanıcıya dinamik fren yapabilme imkânı verir.
Yukarıda sayılan avantajlarından dolayı, piyasada sürücülerin kullanımı günden güne artmakta ve sürücüler giderek önem kazanmaktadır.
Sistemden (motor+sürücü) istenilen performansın alınabilmesi ve sistemde arızaya sebebiyet verebilecek herhangi bir problemin oluşmaması için sürücülerin montajı sırasındaki yanlış konumlandırmalardan ve uzun kablolama uygulamalarından kaçınılmalıdır.
Aksi takdirde motor ile sürücü arasındaki kablonun kapasitif reaktansına, kablonun geometrisine, tipine ve uzunluğuna bağlı olarak Şekil 3’de görüldüğü gibi motor klemensinde motor izolasyonuna zarar verecek seviyelerde gerilim yükselmeleri ve salınımları oluşmaktadır. Aşağıdaki şekilde kırmızı ile gösterilen sürücü çıkışıyken, mavi ile gösterilen uzun kablo kullanımına bağlı olarak oluşan motor terminallerindeki gerilimin şeklidir.
Motor ile sürücü arasında kullanılan uzun kablonun doğası gereği getirdiği kapasitif etkiden dolayı, motor izolasyonu dayanım sınırını aşan gerilimler motorun arızalanması için zemin hazırlar.
Bu nedenle VFD kullanılan uygulamalarda, VFD ile birlikte kullanılan motor besleme kablosunun boyu önemli bir kriter olarak değerlendirilmeli ve VFD üreticisi tarafından da katalog verisi olarak verilen tehlikeli sınırları geçiyorsa, gerekli VFD aksesuarları kullanılarak bu yüksek gerilim etkisi bertaraf edilmelidir. Bu konuda VFD üreticilerinin tipik olarak önerdikleri aksesuarlar arasında;
– VFD çıkışında şok bobini (reaktör)
– dv/dt filtre
– Sinüs dalgası çıkış filtre modülü
– L-C filtre sayılabilir.
Bu gibi aksesuarların, hangi kablo tipleri ve boylarından itibaren kullanılması gerektiği VFD üreticisi kataloglarında belirtilmektedir. Kullanılabilecek maksimum kablo boyları VFD’lerin içyapısı (IGBT’ler, dU/dt tetikleme hızı) ve çalışma parametreleri (PWM frekansı, modülasyon türü vb.) ile değişkenlik gösterebilmektedir.
Örnek teşkil etmesi açısından ekli olarak sunulmuş olan çok bilindik marka ve modellerin kullanım kılavuzları incelendiğinde, yaklaşık olarak görülmektedir ki; küçük güçlerde (0.75kW ve altı) 20 metreden itibaren ve orta/yüksek güçlerde ise 50 metre gibi kablo boylarından sonra, motor klemenslerinde bahsi geçtiği gibi motor izolasyonuna zarar verebilecek seviyede yüksek gerilim salınımları oluşmaktadır. Ekranlı kablo kullanılması durumunda bu uzunluk değerleri daha da düşmektedir.
Kablo uzunluğuna bağlı olarak sürücüden motora iletilen gerilim sinyalleri Şekil 4 ve Şekil 5 üzerinde görülmektedir. Şekil 5’te; uzun kablo neticesinde motor klemenslerinde oluşabilen tehlikeli yüksek gerilim salınımları görülmektedir.
Motor sargıları, gerilim seviyesi sınır pik değerini ya da sınır yükselme süresini aşarsa zarar görür. Ayrıca motor klemensinde salınan gerilim, izin verilen maksimum gerilim seviyesini geçtiğinde, kısmi deşarj ya da korona adı verilen olay meydana gelir. Buna göre motor iletkenlerinin etrafındaki hava iyonize olarak iletken hale gelir. Bunun sonucunda iki iletken ya da iletken ile toprak arasında küçük gerilim atlamaları görülür.
Sargı izolasyonunda küçük gerilim atlamalarından dolayı oluşacak olan çatlaklar mikroskobik olmasına rağmen, bu gerilim atlamaları periyodik olarak tekrarlandığında izolasyonun delinerek motorun yanmasına yol açabilir.
Pratikte sürücü kaynaklı arızaları azaltmak için neler yapılabilir?
Sürücü ile motor arasındaki kablo uzunluğu mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır. Kabaca 50 metre üzerindeki kablo uzunluklarında ilgili VFD’nin uzun motor kablosu kullanımı için önerilen aksesuarları uygulanmalı ya da yapılabiliyorsa motor kablosu kısaltılmalıdır.
Kullanım açısından yüksek performanslı VFD kablolar tercih edilmelidir. Bu sayede VFD kablosundan yayılan ve çevredeki elektronik ekipman, ticari tabanlı ethernet sistemleri ve basit enstrümantasyon kabloları gibi diğer teçhizata olan olumsuz etkiyi minimize edilebilir.
Besleme kablosu ve motor endüktansı arasındaki uyumsuzluğu gidermek için sürücü çıkışına reaktör (çıkış şok bobini) adı verilen yüksek endüktanslı bobinler yerleştirilir. Böylece motor klemensinde salınan gerilimin miktarı azaltılabilir.
Sürücü çıkışındaki gerilimin yükselme hızını azaltmak için yine VFD çıkışında dv/dt filtreleri kullanılabilir.
Şekil 7’de sırasıyla şebeke geriliminin, sürücü çıkışındaki gerilimin ve dv/dt filtreleri kullanıldığı zaman VFD çıkışındaki gerilimin dalga şekilleri gösterilmektedir.
VFD kullanıcılarının, VFD’nin motora doğrudan akuple edilmediği ve motora kablo ile bağlantılı olduğu durumlarda, kablo uzunluğunun motor izolasyonuna etkisini minimize etmek ve VFD kaynaklı arızaları azaltmak için yukarıda belirtilen çözüm önerlerini dikkate alması tavsiye edilir.
Elektrik Motoru Seçiminde Dikkat Edilecek Hususlar
Uzun ömürlü, müşteri beklentilerini karşılayan, düşük maliyetli, rekabetçi makine üretmenin en önemli şartı;
elektrik motorunun doğru seçilmesidir. Doğru elektrik motoru seçiminde en önemli etkenler ise işin ve makinenin çalışacağı ortamın özellikleridir. Her müşteriye veya benzer uygulamaya aynı tip motor vermek her zaman doğru sonuç vermeyebilir. Sistemin neye ihtiyacı olduğunu optimum şekilde bulup ortaya koymaktır. Bu anlamda satış sonrası ve teknik destek hizmetleri büyük önem taşımaktadır.
Ortam sıcaklığı, ortamdaki nem oranı, ortamda parlayıcı ve patlayıcı gaz olup olmaması, makinenin toza, suya ve tropik koşullara maruz kalıp kalmayacağı ortamı belirleyen en önemli parametrelerdir.
Makinenin günde kaç saat çalışacağı aralıklı ya da sürekli çalışma durumu, hareketin hassasiyeti, enerji kaynağının özellikleri, sistemden beklenen verim, sistemin komutlara cevap verme süresi gibi özellikler de işin özelliklerini belirleyen parametrelerdir. Bu özelliklere bağlı olarak elektrik motorunun yalıtım sınıfı, koruma sınıfı, türü, gücü ve devir sayısı belirlenmelidir. Aksi takdirde sistem ya çok pahalı ve verimsiz olur ya da kısa sürede arıza yaparak müşteri memnuniyetsizliğine sebep olur.
Elektrik Motoru seçerken mutlaka göz önünde bulundurulması gereken parametreler:
İşletme gerilimi ve frekansı (1 faz, 3 faz, 220V, 380V, 400V, 440V, 50 Hz, 60 Hz, D.C.),
Motor hızı,
İnşa tipi: Ayaklı B3, Flanşlı B5, Ayaklı Flanşlı B3 B5 gibi,
Eksenel yükün büyüklüğü,
Radyal yükün büyüklüğü,
Çalıştırılacağı ortamın sıcaklığı,
Çalıştırılacağı ortamın rakımı,
Koruma tipi: IP54, IP55 gibi,
Saatteki şalt sayısı: Start/h.,
İşletme tipi (Çalışma rejimi ) : S1, S3, S5 gibi,
Servis faktörü : 1.15, 1.20, 1.25 gibi,
Çalıştırılacağı ortamın rutubet derecesi: Isıtıcı ve kondense deliği istenip istenmediği,
Sistem güvenliği açısından termistör PTC termik gerekip gerekmeyeceği,
MEG Endüstri, ISK-Sodex 2019’da boy gösterdi
Güç aktarım sektörünün dinamik çözüm merkezi MEG Endüstri ISK-Sodex Fuarı’nda boy gösterdi. Fuar esnasında firmanın standına konuk olduk ve Genel Müdür Mehmet Manafi’yle kısa bir görüşme gerçekleştirdik.
İlk olarak fuarda sergiledikleri ürünler hakkında bilgi rica ettiğimiz Mehmet Bey şunları kaydetti: “ISK-Sodex 2019’da sektör ihtiyaçları gereği ön planda elektrik motorları ve sürücülerimizi sergiledik. Ayrıca redüktörlerimiz’de mevcut standımızda. Biz ISK-SODEX 2019’a Yılmaz Grubu’nun çözüm ortağı olarak katıldık. Yılmaz Grubu’nun yani Yılmaz Redüktör ve ELK Motor’un sadece ürün satışını değil, teknik çözümler de sunuyoruz müşterilerimize. Yan standımız MES Döküm Yılmaz grubun diğer firmasıdır. Çerkezköy’de modern bir döküm tesisimiz mevcuttur. Bu fuarda Yılmaz grubunun tüm firmaları ve ürünleri ile katıldık.”
ISK-Sodex 2019 Fuarı’na ilişkin değerlendirmesini sorduğumuzda ise Mehmet Bey şunları söyledi: “Fuar güzel, dinamiği yüksek bir fuar. Türkiye’de çok büyük bir potansiyelin olduğunu burada görüyoruz. Bu fuarda bizim hedef sektörlerimiz iklimlendirme sistemleri; kompresör ve pompa sistemleridir. Bu sektörlerde ciddi anlamda bir potansiyelin olduğunu görebiliyoruz. Her ne kadar bir durgunluk döneminden geçsek de ISK-Sodex 2019 fuarı ileride büyük işler yapacağımızı gösterdi.”
Sektöre ve rekabet ortamına ilişkin genel değerlendirmesini almak istediğimizde ise MEG Endüstri Genel Müdürü Mehmet Manafi şunları belirtti: “Rekabet gitgide zorlaşıyor ancak bunun yanı sıra kalite de yükseliyor. Rekabete ekonomik anlamdan bakarsak kötü; kâr marjlarımız kötüye gidiyor ancak genel olarak kalite anlamında da rekabet artıyor ki bu da olumlu bir şey. Daha önce piyasada belli başlı firmalar varken şimdi bakıyorsunuz ki daha fazla sayıda firma var ve hepsinin de kalitesi belirli bir noktaya gelmiş durumda. Bu tabii ülke adına sevindirici bir şey.”
Yeni dönemde yeni ürünler
Son olarak firma olarak yeni dönemde ne gibi yenilikler yapmayı planladıklarını sorduğumuz Mehmet Bey, şu bilgileri verdi: “Bizi destekleyen ve büyük yatırımları olan ELK Motor ve Yılmaz Redüktör’de Yeni ürünlerimiz var. ELK Motor olarak yeni tesisimizde 135.000 metrekare kare alan üzerine kurulu 50.000 metrekare kapalı alanda faaliyete başladık. Yıllık 1.000.000 adet üzeri kapasiteye sahibiz. 315 gövde büyüklüğü çalışmaları devam ediyor. UL sertifikasını standart olarak 180 tip motora kadar müşterilerimize sunuyoruz. Monofaze Motorlarımız piyasaya çıkacak. IE3 ve IE4 motor üretimi IE2 gibi standart üretimimizde daha da hızlanacak. MEG Endüstri olarak pazarlama ve teknik satış ağı bağlamında buna paralel olarak bir büyüme hedefimiz var. Büyüyen hedeflerimizde ihracat, teknik satışlar ve müşteriye özel çözümler ön plandadır. Hep birlikte ülkemiz ve sanayimiz adına büyük ilerlemeler yaşayacağımıza inanıyorum. Sektörümüzde ürün kalitesi ve doğru rekabet arttıkça hepimizin kazanacağına inanıyorum. Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ediyorum. ”
MEG Endüstri, kimya sanayiine özel redüktör çözümleri sunuyor
Güç aktarım sistemlerinin güvenilir markası MEG Endüstri, kimya sanayiine yönelik Yılmaz Redüktör markalı redüktör çözümleriyle öne çıkıyor.
Kimya sanayiinde kullanılan karıştırıcı makinalarında, kanatların yapısına ve karıştırılacak malzemenin viskozitesine bağlı olarak karıştırıcı mili üzerinde radyal ve eksenel yük oluşur. Bu yükler hesaba katılarak karıştırıcı milini yataklayacak rulmanın uygun tipte ve büyüklükte seçilmiş olması büyük önem taşır. Bazen makine tasarımdaki kısıtlamalar nedeniyle karıştırıcı milinin direkt olarak redüktör mili tarafından yataklanması istenir. Bu durumda oluşan bu yükler redüktör çıkış miline geldiği için çıkış rulmanın ve milinin yeterli mukavemette olması istenir.
Yılmaz Redüktör NRB serisi redüktörler ile üstün karıştırıcı çözümleri
Yılmaz Redüktör ürün ailesi içerisinde bulunan NRB Serisi redüktörler karıştırıcı milinden gelebilecek bu yükleri karşılamak amacı ile tasarlanmıştır. Redüktör uzun bir çıkış boğazına sahiptir ve bu boğazın içerisinde iki adet yüksek yük taşıma kapasitesine sahip masuralı rulman mevcuttur. Çıkış boğazı uzun tutularak rulmaların karıştırıcı kanatlarına olabildiğince yakın olması sağlanmıştır. Bu sayede kanatlar üzerinde oluşan yüklerin meydana getirdiği eğilme momentleri minimize edilmiştir.
Güç aktarım çözümlerinde güvenin adı: MEG Endüstri
2012 yılından bu yana endüstriyel güç aktarma ekipmanlarının tedariki ve servis hizmetlerinde faaliyet gösteren MEG Endüstri’nin ürün grupları arasında redüktörler, genel maksat ve özel çözüm elektrik motorları, otomasyon ekipmanları (hız kontrol cihazları, servo motorlar, servo sürücüler), vibrasyon motorları, fren ve kavrama ekipmanları bulunmaktadır. MEG Endüstri; Yılmaz Redüktör, ELK Motor, GAMAK Motor, Omega Motor, Miksan Motor, Dereli Fren ve MGM Fren gibi güçlü markalarla iş ortaklığı yapmaktadır.
Redüktör ve elektrik motorlarında güvenilir partner: MEG Endüstri
MEG Endüstri Genel Müdürü Mehmet Manafi’ye bir ziyaret gerçekleştirdik ve kendisiyle keyifli bir söyleşi yaptık.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Mehmet Manafi, MEG Endüstri firmasının kurucusuyum. Şu anda genel müdürlük görevindeyim.
MEG Endüstri’yi kısaca anlatır mısınız?
MEG Endüstri 2012 yılında bu unvan ile faaliyete başladı. Hedefimiz farklıydı. Güç aktarım sistemlerinde bir çözüm noktası olmak, A’dan Z’ye, Enerji’den Harekete tüm sistem ekipmanlarını tespit edip müşterimize sunmaktı amacımız. 60 yıllık aile meslek geçmişimiz ve genç neslin dinamik düşüncesini birleştirerek farklı bir imaj ile sektöre girmeyi hedefledik. Ve bu yolda MEG Endüstri’yi bir marka haline getirmeyi hedefledik.
Ürün gruplarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Redüktör çeşitleri, genel maksat ve özel çözüm elektrik motorları, otomasyon ekipmanları (hız kontrol cihazları, servo motorlar, servo sürücüler), vibrasyon motorları, fren ve kavrama sistemleri ana ürün gruplarımızdır.
İş ortaklarımız ise Yılmaz Redüktör, ELK Motor, GAMAK Motor, Omega Motor, Miksan Motor, Dereli Fren ve EMF Fren’dir ki hepsi yerli ve güçlü üreticilerdir.
Ağırlıklı olarak hangi sektörlere çözüm üretiyorsunuz?
Çeşitli makine imalat sanayii, havalandırma, pompa, ambalaj ve gıda, geri dönüşüm, maden, çimento, demir çelik, kâğıt, otomotiv, tarım ve hayvancılık, şehircilik ve altyapı sektörü ağırlıklı çalıştığımız sektörler içindedir.
Satış sonrası hizmetleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Satış sonrası özellikle otomasyon sistemlerinde çok önemlidir. Bu grupta devreye almak ve ayar yapılması hizmeti veriyoruz. Redüktör kullanım ve montaj önerileri, elektrik motorları kullanım önerileri, tamir ve bakım işlemleri müşterilerimize verdiğimiz en önemli hizmetlerdir.
Periyodik müşteri ziyaretleri firmalarımızın ihtiyaçlarını tespit etmekte çok önemli etkendir. Sıklıkla devam ettirdiğimiz bir süreçtir.
Verimlilik kavramı sizin için ne ifade ediyor?
Verimlilik, sürdürülebilirlik yolunda en önemli etkendir. Minimum tüketerek maksimumu ve doğruyu üretmektir. Bunu farklı dallarda farklı kavramlarla tanımlayabiliriz. Verimlilik yolunda önemli olan bilinçli yöneterek ve doğru kaynakları kullanarak optimum sonucu elde etmek.
Piyasadaki rekabet ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bir farkınız olması gerekiyor. Doğru ve özel çözüm üreterek kalite ve minimum girdiyi sunmazsak yok oluruz. Verimli düşünüp verimli davranmalısınız. Ülkemizde ve dünyada tüm üretim ve hizmet dallarında verimlilik ilkesine uymadığımız taktirde sürdürülebilir rekabet mümkün değildir.
Kısa veya uzun vadede hayata geçirmeyi düşündüğünüz yeni projeler var mı?
Tabii ki plansız gelecek olmaz. Bugün geldiğimiz noktada sadece ürün satmıyoruz, komple bir çözüm sunuyoruz. Bunu ilerleteceğiz. Şu anda hayata geçirmeye çalıştığımız projelerimiz var. Sektöre özel ürünler ile sanayicilerimize verimlilik sağlamak; kadromuzu güçlendirerek yurtdışında projeler alıp Türk markalarını yabancı projelere sunmak aktif hedeflerimiz içindedir.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Üretimin önemli olduğu dünyada verimli ürün ve çözümleri kullanarak daha rekabetçi bir üretim yapabiliriz. MEG Endüstri olarak tüm kadro ve yönetimimizle değerli sanayicilerimiz ile bu yolda beraber olmaktan gurur duyarız.
Siz ve değerli MONETA Tanıtım ekip ve yönetimine bu toplantıyı düzenlediğiniz için ayrıca teşekkür ederim.